Ağlayarak Yönetmek
AĞLAYARAK EBEVEYNLERİMİ NASIL YÖNETEBİLİRİM?
Dünyaya gelen bebeğin iletişim tarzı ağlamaktır. Acıktığını, kirlendiğini, rahatsız olduğunu ağlayarak anlatır. İlgi beklediği zamanlarda da bu aracı kullanır. Ağladığında bakımını yapan yetişkinler, bebeğin ne istediğini anlayıp ihtiyaçlarını giderirler. Bu nedenlerle ağlama hayatın ilk yılında çok işlevsel bir davranıştır. Bebek büyüdükçe ağlama, çeşitli şekillere bürünür. Anne, bebeğinin ağlama şeklinden hangi ihtiyacı olduğunu anlayabilir.
Özellikle ilk yaşlarda bebeğin ağlama davranışlarına verilen tepkiler, çocukluk, hatta ve hatta yetişkinlik yıllarında kişiler arası iletişim tarzlarına temel oluşturmaktadır. Bebek ağlar ve makul bir sürede yanıt alamazsa, bir süre sonra tepki gösterir, bu durum devam ederse umudunu yitirip dış dünya ile ilişkisini keser, içe dönük yaşamaya devam eder. Parmak veya ellerini emer, göz kontağı kurmaz, çevresindeki insanlara ilgi göstermez.
Bir başka davranış biçimi şöyle olabilir. Bebek ağlar onunla sadece ağladığında ilgilenilir, ya da ağladığında daha fazla ilgilenilir. Bu durum çocuk konuşabildiği halde devam eder. Böylelikle çocuk, başlangıçta ihtiyaçlarını ifade etmek için tek iletişim aracı olan ağlamayı, büyüdükçe ebeveynlerini kontrol etme amacıyla kullanabileceğini öğrenir. Ebeveynlerinin ev dışı ortamlarda ağlamaya hassasiyetlerini fark eden çocuk, kontrol etme aracı ağlamayı bir tehdit etme unsuru olarak kullanmaya başlar. Kısır döngüye dönüşen du durum ebeveynleri oldukça rahatsız etmektedir. Çocuklarının isteklerine zaman zaman hayır demek isteseler de, daha abartılı tepkilerle karşılaştıklarından geri çekilmekte; çocuklar da isteklerini elde etmek için daha fazla tepki göstermeleri gerektiğini öğrenmektedirler.
Çocuklarımızın iletişim becerilerini geliştirmek için;
Çocuklar konuşarak iletişim kurmaya başladıkları andan itibaren, onları istek ve ihtiyaçlarını söylemeleri konusunda destekleyiniz (Sen artık konuşabiliyorsun bana ne istediğini söyle gibi). Konuşarak ifade ettiği istekleri için övmelisiniz (Aferin kızıma/oğluma çok güzel istediğin için ……… veriyorum gibi).
Kendisini ağlayarak ifade ettiği durumlarda düzeltmeler yapmalısınız. Ve bunu her durumda sürdürmelisiniz (Ağladığında seni anlamıyorum o yüzden konuşarak iste gibi).
Hayır dediğiniz durumlarda, ağlama ve aşırı tepki ile karşılaşırsanız, sükunetinizi korumaya çalışınız. Çocuğunuzla birlikte bağırıp çağırmayınız. O anda ders vermeye ve terbiye etmeye çalışmayınız. Sükunetle hayır’ı tekrar edip, kabul etmediğiniz istek yerine sizin için kabul edilebilir, çocuğunuzun da kabul edebileceği bir alternatif sunabilirsiniz. Yaşadığınız olumsuz deneyimi çocuğunuz normal duruma dönünce onunla konuşunuz. Davranıştan hoşlanmadığınızı ve tekrar etmemesini söyleyiniz.
Ağlama ve hırçınlıkla iletişim kurma davranışlarına ısrarla devam eden çocuğunuzun bu yolla dile getirdiği isteklerini gerçekleştirmeyiniz (Uygun yolla ifade edinceye kadar bekleyiniz. Bana ne istediğini söyleyinceye kadar bekliyorum gibi).
4-5-6 yaşlarındaki çocuklarınızın bebeksi konuşmalarını pekiştirmeyiniz. Çocuklarınızı yaşına uygun konuşmaları için destekleyiniz.
PARILTI ANAOKULU
Psikolojik Danışmanlık Servisi
Yorumlar